‘Kumkapı hep siyah – beyaz kaldı…’ Ara Güler’in ‘Kumkapı Balıkçıları’ sergisi açıldı

Doğuş Grubu Sanat Danışmanı Çağla Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Kumkapı Balıkçıları”nın, Ara Güler’in, Aphrodisias’la birlikte, en önemli ve kıymet verdiği çalışmalarından birisi olduğunu dile getirdi.

Güler’in 24 yaşındayken bu projeye imza attığına dikkati çeken Saraç, “Güler, Jamanak gazetesi için 1952 yılında 7 gün boyunca gerçekleştiriyor bu foto-röportaj dizisini. Hem fotoğraflarını çekiyor hem de metinlerini yazıyor bu serinin. Biz de burada gazetede yayımlanan fotoğrafların yanı sıra yazılara yer verdik. Bu yazılardan ilk ve son gün yazılarını Vartan Ozinyan, kalan 5 günü ise Ara Güler kaleme alıyor. Aslında Ara Güler’i takip eden fotoğrafseverler için ‘Kumkapı Balıkçıları’ serisi bilinen bir çalışma. Bu seride özellikle Dacar Reis’i denizde, teknenin üzerinde gösteren fotoğraf Ara Güler’in klasikleri arasındadır. Ara Güler’in bu erken dönem çalışmasında onun kariyerinin ileride nerelere evirileceğini görmek mümkün.” dedi.

“KUMKAPI SİYAH-BEYAZ KALDI HAFIZALARDA”

Saraç, Güler’in Kumkapı balıkçı barınakları yıkılana kadar defalarca gittiği bölgeyi fotoğraflamaya devam ettiğini vurgulayarak, şunları aktardı:

“Ara Güler, balıkçılarla çok fazla vakit geçirmiştir. Balıkçıların gündelik hayatlarını da fotoğraflamıştır, onlarla gece balığa da çıkmıştır. Bundan dolayı elimizde farklı dönemlerde çekilmiş fotoğraflar var. Bu serinin erken dönem eserleri siyah beyazdır fakat daha sonra renkli filmle çekilmiştir. Ara Bey buradaki kontrastı, Aras Yayıncılık’tan çıkan ‘Kumkapı Ermeni Balıkçıları’ kitabında şöyle anlatıyor: ‘Renkli filmler bozuldu ve Kumkapı siyah-beyaz kaldı hafızalarda.’ Ara Güler’in bozulduğunu söylediği materyaller, Ara Güler Arşivi Araştırma Merkezi’nde. Merkezin konservasyon bölümündeki arkadaşlarımız bu fotoğrafları kurtarma sürecini başlattı, bazılarını da kurtardı. Bu sergide de ziyaretçilerimiz için bir sürprizimiz var, kurtarılan renkli fotoğraflarla ilgili.”

Serginin, ziyaretçilerini şehrin geçmişiyle ve tarihle bir bağ kurmaya davet ettiğini vurgulayan Saraç, “Karşımızda tarihi olarak kıymetli fotoğraflar ve efemeralar var. Bütün bunlarla ziyaretçilerin kurduğu ilişki çok önemli. Kumkapı mahallesi buradaki fotoğraflardaki haliyle artık yok. Sahil yolu yapılmadan önce o bölgede küçük bir Deniz Sokağı mahallesi var. Bölgede tahtadan, balıkçılara ait evler var ve buranın sakinleri kendi hallerinde bir yaşam sürüyor. Bir de tekneleri var ve günde birkaç sefer denize açılıyorlar balık tutmak için. Dolayısıyla bu fotoğraflar, sosyolojik ve tarihsel olarak başlı başına çok önemli çünkü bir belge niteliğinde. İyi ki Ara Güler zamanında Kumkapı’yı birkaç defa fotoğraflamış ve biz bugün o mahalleyi, orada yaşayan insanları, onların artık olmayan mesleklerini öğreniyor, görebiliyoruz. Örneğin merametçilik gibi. Merametçiliği kadınlar yapıyor yani kopan, parçalanan ağları tamir ediyor. Erkekler de balığa çıkıyor. Dolayısıyla karşımızda hem estetik ve fotoğrafçılık açısından kıymetli hem de tarihi bir vesika olması açısından önemli bir arşiv var.”

Güler’in arşivinden Kumkapı’ya ilişkin daha önce sergilenmemiş fotoğraflar, editoryal seçimlerini gösteren kontakt baskılardan örnekler ve efemeraların da ilk kez izleyiciyle buluştuğu sergi, 27 Ekim’e kadar ziyaret edilebilecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir