Ayla Algan’a son veda

Evinde senaryo okurken aniden rahatsızlanan ve kaldırıldığı hastanede 4 Ocak’ta yaşamını yitiren tiyatro sanatçısı, yönetmen ve eğitmen Ayla Algan, dün son yolculuğuna uğurlandı.

Algan için ilk olarak İstanbul Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tören düzenlendi. Ailesi, arkadaşları, öğrencileri ve sevenlerinin katıldığı tören Atatürk ve Muhsin Ertuğrul için saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşundan sonra konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, “Sanat dünyası çok özel bir rengini kaybetti. Ve renklerimiz teker teker soluyor. Bir devrin kapandığını hepimiz fark ediyoruz ve çok üzülüyoruz” dedi. 

‘AKARSULAR GİBİ ZARİF’

Ailesi adına konuşan oyuncu ve Algan’ın damadı Erol Babaoğlu, “Ayla abla, insana değer veren, insana yatırım yapan birisiydi. Hem sizinle çok uğraşırdı hem de yardım ederdi. Sizinle hem tartışırdı hem de sizin derdinizi dert edinirdi. Herkesin ışık görmeyeceği yerlerde ışık görürdü. Her zaman umudu vardı. Dağ gibiydi, çok güçlü ama bir yandan da akarsular gibi zarifti. Dünyada pek çok yerde sahneye çıktı ama en çok bu sahneyi ve seyircileri sevdi. Onu en çok sevdiği yerde, en sevdikleriyle uğurluyoruz. Uğurlar olsun” ifadelerini kullandı.

‘ONUN EVİ SAHNEYDİ’

Kızı Sevi Algan Babaoğlu ise “Ben annemi hep paylaşmak zorunda kaldım. Almanya’daki işçilerle, çocuklarla” diyerek Algan’ın kızı olmanın hem zor hem de kolay yanlarının olduğunu belirtti. Sevi Algan, “Sahne onun eviydi. Evliliği de tiyatro gibiydi. Yataktan kalktım. Zangır zangır titriyor… Deprem oluyor herhalde diye düşündüm. Aşağıya indim, annemle babam tiyatro kavgası yapıyorlar. Gündelik hayatı bile böyle yaşardı. En kötü kokan yere bile gül gibi kokuyor, derdi. Ben de öğrendim büyüdükçe. Öğrenmek zorunda kalıyorsun. Başımız sağ olsun. Anneciğim… Onların sesini duyabiliyorum şu an, annem, babam ve Muhsin Hoca çoktan tiyatro kavgasına başlamışlardır” diye konuştu. 

‘İNSAN ÜÇ KERE ÖLÜR’

Oyuncu Halit Ergenç de törende duygularını şöyle dile getirdi: “Gecenin bir yarısı arardı bizi, ‘Ali’ye şunu yapın’ derdi. ‘Merhaba, nasılsın’ demezdi. Direkt konuya girerdi. Çünkü çoktan sizin yerinize düşünmüş olurdu. Dizi çekerken arardım ‘Sıkışıklık hissediyorum, ne yapayım’ derdim. 2-3 cümle ile bana bir alan açardı. Allah kolaylık versin hepimize. Çünkü telefonun ucunda değil artık. İnsan üç kez ölürmüş, öldüğü zaman, toprağa verildiği zaman, üçüncüsü de ismi son kez zikredildiği zaman… Ben Ayla ablanın öleceğini düşünmüyorum.”

Törende Polonya’da 1977 yılında yapılan Sopot Festivali’nden Ayla Algan’ın görüntülerine de yer verildi.

Algan, törenden sonra Teşvikiye Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir